AK Parti Trabzon Milletvekili Av. Salih Cora TBMM’de konuştu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

hdp ye ders

AK Parti Trabzon Miletvekili ve TBMM Plan Ve Bütçe Komisyonu Üyesi Avukat Salih Cora, HDP’nin grup önerisi hakkında mecliste AK Parti adına bir konuşma yaptı.

PKK’nın Türkiye’yi kan gölüne çevirdiğini ifade eden Salih Cora, “1984 yılından beri PKK terör örgütü tarafından yapılan eylemleri hepimiz biliyoruz. Bu eylemlerle ülkemiz kan gölüne dönüşmüştür. Birçok acılar yaşadık. Askerimizi, polisimizi şehit ettiler, anaları evlatsız, evlatları babasız bıraktılar, onlarca sivili katlettiler, şehirleri yaşanamaz kıldılar. Her tarafı yakıp yıkarken, şimdi bu önergeyle beraber, bize çevre dersi vermeye çalışmaktadırlar. Biz, geçmişte, nasıl o operasyonlarda insanlık dersi vermişsek ve bunu bütün dünyaya göstermişsek, şimdi de, o kırsalda yaptığımız operasyonlarda, çevre dersi nasıl verilir, bunu da hep beraber göstereceğiz. “ dedi.

HUKUKA SAYGILI OLMANIN BEDELİNİ ÖDEDİK

Terör odaklarını etkisiz hale getirip bölgedeki sivil vatandaşların zarar görmemesi için ayrı bir hassasiyet taşındığını belirten Salih Cora, “1 Haziran 2015 tarihinde “sözde devrimci halk savaşı”yla beraber başlatmış olduğu o savaşta, kendine göre o “operasyonlar”da, askerimizin buna karşı nasıl bir operasyon yaptığı malumunuzdur. Millet olarak biz orada nasıl bir insanlık dersi verdiğimizi bütün dünyaya gösterdik. Terör örgütünün açtığı çukurlar kapatılırken, orada yaşayan sivillerin mağdur olmaması için ne kadar hassas davrandığımızı herkes görmüştür. Bizim terörle mücadelemizde önceliğimiz terörist öldürmek değildir, terör unsurlarını etkisiz hâle getirmektir, terör örgütü mensubunun teslim olmasını sağlamak ve orada bulunan sivil halkımızın zarar görmesini engellemektir. Biz hukuku hiçe sayarak terör örgütüyle mücadele etmiş olsaydık bu operasyonlar hiç bu kadar uzun sürmez, hiç bu kadar da şehit vermezdik. Hukuka saygılı olmamızın bedelini ödedik. Avrupa’daki polislerin tehlikeli bir durumu gördüğünde nasıl davrandıklarını hepiniz gayet iyi biliyorsunuz. Hiç gözünü kırpmadan silahındaki mermiyi zanlıların üzerine nasıl boşalttıklarını hep beraber görüyoruz. Bizim askerimiz öyle asil, öyle imanlı davranıyor ki bu olaylar karşısında el bombasıyla eylem hazırlığı içerisinde aktif durumda olan ve termal kameralarla sabit olan bir olayda asker olaya müdahale etmeden önce kendi aralarında konuşarak hedef şahsın terörist olup olmadığını teyit ederek kuşkuya yer vermeyecek kesinlik oluştuktan sonra “Bismillah” diyerek hata yapmadan, dua ederek hareket etmektedir.

Siz merak etmeyin, burada yaşananları milletimiz çok iyi bir şekilde gözlemlemiştir. Bu milletin evlatlarının nasıl et ve tırnak olduklarını hep beraber bir kez daha gördük. Vatandaşımız tercihini vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünden yana kullanmıştı. Siz ne yaptınız? Sizin belediye araçlarınızın -Mardin’deki en son ki olayı söylüyorum- Mardin’deki askerî alana girip saldırması sonucu askerlerimizi şehit ettiler. Geçtiğimiz mayıs ayında, sırtınızı dayadığınız terör örgütü Dürümlü mezrasına gidip Danışlı köyünde 13 sivil vatandaşımı katletti, bir gecede 35 kişiyi yetim bıraktı. İşte, o zamanlar terör örgütünün açtığı çukurlar üzerinden siyaset yapanlar, kazdıkları çukura kendilerinin düştüğünü fark etmişledir. “ şeklinde konuştu.

SİZİN DERDİNİZ ORMAN DEĞİL YANAN UYUŞTURUCULAR

HDP’nin grup önerisinin asıl amacının çevrecilik değil dölgede PKK’nın finans kaynağı uyuşturucuya vurulan darbe olarak açıklayan Salih Cora sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu askerî operasyonlardan sonra kırsalda başlatılan operasyonlarla nasıl bir teori ortaya koyduğunuzu iyi biliyoruz. Biz bir taraftan terörle mücadele ederken bir taraftan da terör örgütünün en önemli finans kaynaklarından olan uyuşturucu madde ticaretine darbe vururken aslında organik terörü de ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Biz bu organik terörü ortadan kaldırmaya çalışırken siz şimdi çevreci oldunuz öyle mi? Sizin derdiniz orman değil, sizin derdiniz ağaç değil; sizin derdiniz, oradaki uyuşturucu maddeyi koruma altına almaktı; yine, terörü korumaktı. Bu orman yangınlarının kaynağı bellidir, bu orman yangınlarının sebebi bellidir. Terör örgütü, uyuşturucu ticaretine ait delilleri ortadan kaldırmak için yakıp yıkıyor ve geride hiçbir delil bırakmak istemiyor. Bu yangınlarda ilk kibriti çakanlar, ateşe körükle gidenler itfaiyeden şimdi medet mi umuyorlar? Sizler kamu binalarını zamanında yaktınız, hastaneleri, ambulansları ateşe verdiniz, okulları bombaladınız, barajları, havaalanlarını patlattınız, şimdi kalkmış doğa katliamından bahsediyorsunuz. Biz, bir taraftan, operasyonlarda insan hakkını, hukukunu her zaman gözettiğimiz gibi şimdi de doğayı, ormanı koruyoruz ve bir taraftan da kırsala sıkışmış bu yılanın başını ezmeye gayret ediyoruz. “

YANGIN SÖNDÜRMEYE GİDEN ARAÇLARI YAKARAK MI ÇEVRECİ OLDUNUZ

Devletin o bölgeyi insansızlaştırma gibi bir politikasının olamayacağının altını çizen Salih Cora, “Terör eylemleri nedeniyle boşalan köyleri devletin bir politikası olarak değil terörün bir sonucu olarak görmeniz gerekiyor. Orada bizim insansızlaştırma gibi bir politikamız asla olmaz çünkü onun ülkemize ekonomik maliyetlerini çok iyi biliyoruz. Terör eylemleri nedeniyle oluşan göçün oluşturduğu sosyal sorunları çok iyi biliyoruz. Bunlar aynı zamanda ülkemize ekonomik anlamda da önemli zararlar vermektedir. Aynı şekilde yine bu göç nedeniyle geri dönüşler sonucunda oluşan yeniden yerleşim yerlerinde de büyük maliyetler söz konusu olmaktadır. Bunun dışında terörün turizme, doğrudan yabancı sermaye yatırımına ve dış ticaret ve yerel ekonomiye verdiği zararlar hepimizin malumudur.

Son bir ayda Diyarbakır’da meydana gelen orman yangınları nedeniyle bu orman yangınlarındaki mal ve cana gelen zararları siz bir şekilde devlete yüklemeye çalışıyorsunuz. 9 adet orman yangını çıkmış, 41 hektar orman alanı zarar görmüştür. Bundan kim zarar görmüştür? Ülkemiz zarar görmüştür. Orman Genel Müdürlüğüne bağlı ekipler bu yangına müdahale etmek için yola çıkarken, yangın söndürmek için kullanılan araçlar PKK’lı teröristler tarafından durdurulup içerisindeki araç şoförü çıkarıldıktan sonra araçlar yakılıp yıkılmış, imha edilmiştir, yangına müdahale eden araçlara taciz ateşlerinde bulunulmuştur, yangına müdahale etmeleri engellenmiştir. Şimdi bu şekilde mi ormanı korumayı düşünüyorsunuz, bu şekilde mi ormanlar korunur?” ifadelerini kullandı.

HESAP VERMEYE DEVAM EDECEKSİNİZ

Salih Cora konuşmasını şu sözlerle sona erdirdi:

“Meclis araştırma önergeleriyle beraber devletimizi ve askerimizi suçlayan, polisimizi suçlayan, terör örgütünü cesaretlendiren söylemleri bırakmanızı istiyoruz. İç Tüzük’ün size verdiği yetkileri terör örgütü lehine, ülkemiz aleyhine kullanmayın. Böyle yapmaya devam ettiğiniz müddetçe işte kendi içinizden arkadaşlarınız geçmişte nasıl açıklamalar yapıp terör örgütünün açtığı çukurların yanlış olduğunu ve bundan dolayı uğranılan zararı ortaya koyduklarını söylemişse, yine bu zararlardan dolayı hesap vermeye devam edeceksiniz.

Bakın, orada yaşanan sorunlardan dolayı vatandaşımızın mağduriyetini, vatandaşımızın orada yaşadığı sıkıntıları devlet olarak hiçbir zaman göz ardı etmedik. Devlet olarak orada yaşanan sıkıntıları bertaraf edecek gerekli tedbirleri alıyoruz. Oradaki ıslahı sağlayacak, çevreyi yeniden ihya edecek ve milletimizin yanında olduğunu her zaman gösterecek adımları tek tek atıyoruz. Bunları size rağmen yapıyoruz. Çünkü siz, burada milletimizin huzur ve barış içerisinde olmasını istemiyorsunuz. Milletin devletten yana tercihini kullanmasını, devletin yanında olmasını, ülkenin bir ve bütün olmasını, barış ve huzur içerisinde olmasını değil, kaos içerisinde olmasını istiyorsunuz çünkü terör örgütleri kaostan beslenmektedirler. Siz de bu kaostan beslenmeyi bir an önce bırakmalısınız. Orada aldığınız oyun hakkını vererek, vatandaşımıza ve milletimize orada yapılan hizmetleri engellemeyi bir tarafa bırakarak, hizmetlere destek olmanızı bekliyoruz. “

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir