Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon’da konuştu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı açılışlar için geldiği Trabzon Meydanı’nda halka hitap etti. Atatürk Alanı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 Ağustos seçimlerinde şahsıma verdiğiniz yüzde 70’lik destek için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Seçimden sonra, bizzat teşekkür için ilk geldiğim il Trabzon’du. Başbakanlığım döneminde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı görevim boyunca da her fırsatta sizlerle birlikte olmaya devam edeceğim” dedi.

mammm

TRABZON’DA HİZMETE AÇILAN ESERLER

Toplam 153 milyon lira yatırım bedeli olan 24 modern eseri resmen hizmete aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Eğitimde Osman Kalyoncu İmam Hatip Ortaokulunu, Fatih Sultan Mehmet Ortaokulunu, Yeşiltepe Ortaokulunu, Ahmet Saka İlkokulunu ve Halk Merkezi Atölyesini resmen hizmete alıyoruz. 30 milyon liralık bir yatırım olan Trabzon Adalet Sarayı’nın resmî açılışını bugün burada gerçekleştiriyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitemizin tıp fakültesine acil servis ve yoğun bakım ünitesi yapıldı. Avrasya Üniversitemize 1. Dünya Savaşı Şehitler Anıtı bu şehrimize kazandırıldı. Bu eserlerin de resmi açılışını burada gerçekleştiriyoruz.”
“KARADENİZ’DE GİDİLMEDİK İLÇE YOK, ÇÜNKÜ BİZ SİZE SEVDALIYIZ”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tamamlanmış projelere ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 ayrı eser 153 trilyon, bu yatırımlar Trabzon’umuza, ülkemize, tüm hemşehrilerimize hayırlı olsun. Karadeniz’de gidilmedik ilçe yok, çünkü biz size sevdalıyız. Bizim size aşkımız var. Biz dertliyiz dertli” dedi. Samsun-Sarp arasının 12 yıl önce yüzde 35’inin yapıldığını, kendilerinin geldiklerinde yolu tamamladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki araba zaten yan yana geçemezdi, birisi bekler öbürü gelir geçerdi. Şimdi öyle bir şey var mı, yok. Dağları deldik dağları, Ferhat olduk, dağları deldik. Çünkü Şirin’e kavuşmamız lazımdı. Siz Şirin’siniz” diye konuştu.
Birilerinin konuştuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir dikili ağacınız olsun. Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki ‘Bunların eseri yok’. Elinize dilinize dursun. Şu anda sadece İstanbul’un Marmaray’ında, 18 ay oldu açılışını yapalı, geçenlerin miktarı ne oldu biliyor musunuz, 73 milyon” dedi.

soylu

“BİZ FATİH’İN VE YAVUZ’UN TORUNLARIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama biz Trabzon’a tarih olan Fatih’in torunlarıyız. Biz Yavuz’un torunlarıyız. Fatih dedemiz karadan gemileri yürüttü. O bize bir hedef koydu, ‘Torunlarımız bakalım ne yapacak’ dedi. Biz de ne yaptık, madem ki ecdadımız Fatih karadan yürüttü, biz de denizin altından bu metroyu yapacağız. Onunla yetinmedik, o raylı sistem, şimdi Avrasya Tüneli yapıyoruz. Önümüzdeki yıl onu açacağız. Oradan da iki katlı tren, otomobiller geçecek denizin altından” dedi.
“ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ, BOĞAZ’IN 3. ALTIN KOLYESİ”
Boğaz’ın üstünde iki altın kolye olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi üçüncüsünü yapıyoruz. Ne o? Yavuz Sultan Köprüsü. Rahatsız oldular, dediler ki ‘Niçin bu köprünün adını Yavuz koyuyorsunuz?’ Biz ceddini inkar edenlerden değiliz. Onlar ki bu topraklarda mücadelenin tarihini yazdılar. Onları yaşatmayacağız da kimleri yaşatacağız” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü köprünün dünyanın en geniş köprüsü olacağını sözlerine ekledi. “Nerelerden nerelere. Bütün mesele ne biliyor musunuz, iman öyle bir şey ki tekeden bile süt çıkarır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy’un “İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür, İmansız olan yürek sinede yüktür” dizelerini okuyarak, “Biz bu yolu böyle yürüdük” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin birileri karşısında eğildiğini belirterek, “Kimi Pensilvanya karşısında eğilir, kimi paranın karşısında eğilir, kimi makamın karşısında eğilir ama biz Allah’tan başka kimsenin karşısında eğilmedik, eğilmeyeceğiz” dedi.
“TRABZON’UN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR, GELECEĞİ AYDINLANIYOR”
Trabzon Akyazı Stadı’nın inşaatının devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, stadın 2015-2016 sezonunun ikinci yarısına yetişeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanuni Bulvarı’nın inşaatının da devam ettiğini anlatarak, “Biz diğerleri gibi olmayan bir şeyi, -cek, -cak, şudur, budur yok, biz yaptığımızı, yapmakta olduğumuzu konuşuyoruz” ifadelerini kullandı. Zigana Tüneli’nin ihalesinde sona gelindiğini, Salmankaş Tüneli’nin inşaatının da devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projelerin Trabzon’un çehresini değiştireceğini, geleceğini aydınlatacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a 12 yılda 13,5 milyar lira yatırım yaptıklarını ve destek verdiklerini belirterek, kentin, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, toplu konutta, sosyal yardımlarda, her alanda tarihinde görmediği yatırımlara son 12 yılda kavuştuğunu söyledi.

cumh

“7 HAZİRAN SEÇİMLERİ TÜRKİYE İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI”

Milletvekili seçiminin Türkiye için önemli bir dönüm noktası olacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçim yeni Türkiye’nin inşasını isteyenlerle eski Türkiye’yi hortlatmak isteyenlerin seçimine dönüştü. Ben ‘yeni Anayasa, başkanlık sistemi’ dedikçe birileri giderek daha hırçın şekilde eski Türkiye’nin alışkanlıklarına sarılıyor. Gide gide tek parti CHP’si dönemine kadar vardılar. Proje olarak da ortaya bir eski Türkiye koalisyonu kurdular. Önlerinde ana muhalefet partisi var, arkalarında bölücü örgütün güdümündeki partiyle paralel örgüt birlikte saf tutmuş durumda. Dikkat edin, saf dediysek sanmayın namaz safı. Bunlarınki milletin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine saldırı safı. Hedeflerinde Diyanet, imam hatipler, Kabe var. Tek partili dönemde bunların yazarları, çizerleri ‘Kabe Arap’ın olsun, bize Çankaya yeter’ dediğini, şimdi de bölücü terör örgütünün arkasında olduğu parti, ‘Taksim işçilerin Kabesidir’ diyor. Sen ne nasipsizsin. Benim Trabzonlu hemşehrilerimin tek Kabesi var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkının yüzde 99’u Müslüman Türkiye’de herkesin Kabesinin tek olduğuna inandığını söyleyerek, şunları söyledi: “Benim Kürt kardeşlerimin de Kabesi tektir ama yanıltıyorlar. Bir müftüyü tutmuşlar, aday yapmışlar. Bu adam müftü, ‘eğer benim partimin dini Zerdüştlük olsa ben yine oradan girer aday olurdum’ diyor. Bu nasıl müftü olmuş? Bu, tamamen ırkçılıktan geliyor. Çok farklı bir şey bu. Bu oyunları bozuyoruz, bozacağız. 7 Haziran’da sandıkta bozacağız. Onlar gücünü dağdakilerden, biz gücümüzü önce Hak’tan, sonra halktan alıyoruz. Farkımız bu.”
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ HAZIRLADIĞI KÜRTÇE KUR’AN-I KERİM MEALİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı Kürtçe Kur’an-ı Kerim mealini Güneydoğu Anadolu ziyaretlerinde halka gösterdiğini hatırlattı. “Diyanet bunu tek bastırdı, Cumhurbaşkanına gönderdi” dendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının da iddiaları yalanladığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının Ermenice Kur’an-ı Kerim meali de hazırladığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkanlığın dünyanın dört bir yanında bu hizmetleri verdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bunlar tabii ki Diyanet’e düşman olacak, çünkü bunların dinle alakası yok. Dinle alakası olmayanın Diyanet’le alakası olur mu?” değerlendirmesinde bulundu.
İşleri Başkanı’nın makam aracıyla ilgili açıklamalara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tutmuş ekonomi anlatıyor, ekonomiyi anlatırken de ‘Kaynakları temin ettik.’ Temin ettin de ne yaptın? Neymiş? Diyanet İşleri Başkanının altındaki Mercedes’i almış, oradan 1 milyon lira kaynak temin etmiş. Ya sen ne diyorsun? Bir defa o Mercedes 1 milyon lira değerinde değil. Böyle rakamlardan kaynak olur mu? Gerçekten iyi bir komedyen olur bunlardan, başka bir şey olmaz” dedi. Konudan haberdar olması halinde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e, “Bu makama, bu arabanın daha kalitelisi, daha lüksü gerekir. Burası Diyanet İşleri Başkanlığı makamı. Sana bu saldırıda bulunanların çoğunun altında bu araba var” diyeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu Türkiye, eski Türkiye değil. Eski Türkiye’de o arabalara binmek lükstü. Diyanet İşleri Başkanlığımıza laf uzattırmayacağız. Onlar istediği kadar saldırsın” diye konuştu.
İMAM HATİP LİSELERİNİN KAPATILMASIYLA İLGİLİ TARTIŞMALAR
İşleri Başkanlığına yönelik saldırıların yanı sıra “Din dersinin kaldırılmasından” da bahsedildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne olacak? Müftüsü böyle olanın tabii ki başkanı da böyle olacaktır. Kusura bakma, o da eski Türkiye’de kaldı” dedi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmam hatipleri kaldıracaklarmış. Kayseri’ye gidiyor çünkü bu akşam başka, sabah başka konuşur. Kayseri’de diyor ki, ‘Ben öyle bir şey demedim.’ Doğru, öyle bir şey söylemedin ama seçim bildirgene şunu koydun, ‘1+8+4’. İmam hatiplerin orta kısmını kapatırken formül yine buydu zaten. Çünkü 8 dediğin zaman, ilkokulla ortaokulu birleştiriyorsun. Bunu birleştirdiğin zaman imam hatiplerin, meslek liselerinin orta kısmını kapatıyorsun. Müslüman, bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. 600 bin imam hatipli vardı o zaman, kapatılınca öğrenci sayısı 60 bine düştü. Şimdi imam hatipleri tamamen açtık mı? Katsayıyı kaldırdık mı? Artık imam hatip, meslek liseleri istedikleri üniversiteye girebiliyor mu? Şimdi öğrenci sayısı ne oldu, 1 milyon. Şimdi bu, onları rahatsız ediyor” dedi.
“BİR İMAM HATİPLİ HARVARD’DAN DA BERKELEY’DEN DE MEZUN OLABİLİR”
“Dertli bir baba olduğunu” dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dört evladının da imam hatipten mezun olduğunu, onların da aynı çileyi çektiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kızlarının başörtüleri dolayısıyla Türkiye’de üniversiteye gidemediğini belirterek, şimdi de erkek evlatlarına “taktıklarını” anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yazıyorlar, çiziyorlar vesaire. ‘Şu vakıfta var, bu vakıfta var’. Tabii olacaklar. Sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım, bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu ülkenin vatandaşı. Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar, iş de yapacaklar. Yeter ki devlette iş yapmasınlar. Olay bu kadar. Ben buna önem veriyorum. Benim evlatlarım şu anda bunu yapıyor. Asla bu konuda biz, bazı yandaş gazetelerin, şunların, bunların yazdıklarına bakmayız. Onlara rağmen yapacağız. Bir imam hatipli Harvard’dan mezun olur mu? Olur, bunu gösterdiler. Bir imam hatipli kız Berkeley’den mezun olur mu? Olur, bunu gösterdiler. Doktorasını yapar mı? Yapar, bunu gösterdiler. Ben istiyorum şimdi siz de bunları yapacaksınız. Bunlara rağmen yapacaksınız ve daha çok çalışacaksınız. Azimle, kararlılıkla daha çok çalışacaksınız. Bugün yine Millî Eğitim Bakanım ile de konuştum. İnşallah önümüzdeki yıllar eksikleri de gidererek, çok daha iyi bir konuma geleceğiz” dedi.
Eski Türkiye koalisyonunun Türkiye’yi getirmek istediği yeri, milletin her geçen gün biraz daha net olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karedeniz, bu numaraları yer mi? Trabzon bu oyuna gelir mi? Trabzon kıblesini değiştirenlere itibar eder mi? Trabzon, arkasına taktığı bölücü ve paralel örgütle ülkeyi bir meçhule götürmek isteyenlere yol verir mi?” diye sordu.

memke

“DEVLET İÇİNDE DEVLET, ASLA!”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu ses, tüm Türkiye’nin sesidir, bu ses tüm milletin sesidir. Ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizim Rabiamız bu, değil mi? İnşallah yürüyeceksin, millet yürüyecek arkadan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan. Bu yolda böyle yürüyeceğiz. Bundan rahatsız olan varsın olsun. Biz milletimizle birlikte Rabiamızı her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz. Bizi bölemeyecekler. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Boşnakıyla tek millet. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik, öyle mi? Bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilalimiz bağımsızlığın ifadesi, yıldızımız şehitlerimizin ifadesi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatanı böldürtmeyiz. Kimse buna heveslenmesin, heveslenenin hevesi kursağında kalır. Bunu özellikle duyurmak istiyorum. Devlet içinde devlet, asla. Paralel devlet, niye Pensilvanya’da duruyorsun? Çık gelsene. Suçlu değilsen gel. Niye gelmiyorsun? Bak hepsi buradan kaçmaya başladılar. Bunların da biliyorsunuz imamları var. Hepsi kaçmaya başladı. Niye kaçıyorsunuz? Kaçmayın, işte durun burada. Biliyorlar, neler yaptıklarını biliyorlar. Bu milleti böldüler, parçaladılar, aldattılar. Maalesef nerelere, nasıl paralar topladılar” dedi. Millî Güvenlik Kurulundan (MGK), “Legal görünüm altında, illegal örgüt çalışması yapan örgütler” hakkında karar çıktığını, bunun içinde Paralel Yapının da bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin çalışmaların bittiğini, hükümetin imzasından sonra bunun Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’ne gireceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin tarihinde ne kadar darbeci, ne kadar cuntacı, bölücü, fitneci varsa önce hep milletimizin değerlerini, tarihini, kültürünü, inancını hedef almıştır” dedi. İş adamlarının kendisine, “Çalıştıracak işçi bulamadığından” yakındığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’ten gelenlerin de İstanbul’daki 3. havalimanının inşaatını yapanların da aynı şikâyeti dile getirdiğini söyledi.
“MEMUR-İŞÇİ AYRIMINI KALDIRMAMIZ LAZIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İş yok değil, var ama iş beğendiremiyorsunuz. Ne istiyorlar biliyor musunuz? ‘Bana devlette iş ver, devlette.’ Ya özel sektör iş değil mi? Benim hayatımın büyük bir kısmı özel sektörde geçti. Özel sektörden sonra ben İETT’ye girdim. Rızkın nereden geleceği, nasıl geleceği belli olur mu? Sen rızkı buldun, git; ama yok çünkü ‘devletin malı deniz, yemeyen domuz’. Böyle bakıyorlar. Devlete bir girdin mi, kapağı oraya bir attın mı, bir daha çıkmak yok. Onun için de diyorum ki bizim aslında bir şey yapmamız lazım, memur-işçi ayrımını kaldırmamız lazım. Dünyada hiç bir yerde memur-işçi ayrı değildir. Çalışanlar diye bir anlayış vardır. Memurla işçi aynıdır. Hepsinin bağlı olduğu bir sitem vardır, o sistem içinde değerlendirilirler. Çalışan çalışır, ihbar tazminatını, kıdem tazminatını alır, haydi güle güle denir. Bir işveren memnun olduğu elemanını çıkarır mı? Ama memnun değilse tabii ki çıkarır. Bunlar böyle iş istiyor. Sıkıntı burada” dedi.
Muhalefetin “işsizlere iş vereceğiz” vaatlerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin yalanlarla aldatılmaya çalışıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz senin 1998’de SSK’da genel müdür olduğun dönemi de biliyoruz. Hastaneleri nasıl yönettiğini de biliyoruz. ‘Hastane’ denince akla hijyen gelir, pislikten geçilmiyordu” diye konuştu.

memkee

“MİLLETİ KUTSALLARINDAN AYIRMADAN AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLARINI BİLİYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Gazeteci Savaş Ay’ın dönemin SSK hastanelerini gösterdiği programı hatırlatarak, “Merhum Savaş Ay’ın programı izlediniz değil mi, o rezilliği gördünüz değil mi? Orada nasıl duruyor, halini gördünüz. Kırklareli’nde bir ufak yavrunun yanlış iğne yüzünden kolunun nasıl kesildiğini gördünüz değil mi? Bir hanım kardeşimizin İzmir’de önce rahimlerinin alınmasını, arkasından ‘Yanlış oldu. Böbreği almamız lazım’ denilerek bir de böbreğinin alındığını izlediniz değil mi? Sen busun. Bu ülkede 5 koyunu güdemeyenler şimdi kalkmışlar hayali rakamlar konuşuyorlar. Bakıyorsun bir diğeri 5 seneliğine iktidar oldu, 3,5 yıl kaldı bırakıp kaçtı. Kim olduğunu biliyorsunuz değil mi, anlıyorsunuz değil mi? Sen 3,5 yıl dayanamadın çektin gittin. Ortaklarından biri de şu anda ana muhalefetin yavrusu biliyorsunuz. O da öyle. O da duramadı, o da kaçtı gitti. Bunlar bu işi yürütemez. Bu milleti kitabından, ezanından, kutsallarından ayırmadan amaçlarına ulaşamayacaklarını biliyorlar. Onun için, yapmak için değil, sadece yıkmak için çalışıyorlar” dedi.
Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bir Sinan lazım. Süleymaniye için bir Kanuni lazım. İşte biz bu azimle geldik. Bu azimle de yapıyoruz” dedi.
“NEREDE KUBBELER VE MİNARELER YÜKSELİYORSA BUNLAR RAHATSIZ OLUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte şimdi nerede kubbeler yükseliyorsa, nerede minareler yükseliyorsa bunlar rahatsız oluyor. Çok rahatsız oluyorlar. Bunların listesinde hizmet namına hiçbir şey yok. Onun yerine ne var, tek parti dönemi, yıktıkları, sattıkları, harap ettikleri camiler var. Onun yerine ne var, bölgede yol yapan, havalimanı yapan, hastane yapan, okul yapan iş makinelerini yakmak var. İş makinelerini yakıyorlar. Ağrı Havalimanını böyle yaptık. Onlar yaktılar, biz yaptık. Muş öyle, Iğdır öyle, Kars öyle. Şimdi Hakkari’yi yapıyoruz yine öyle. Yine yakıyorlar. Yoksa 2 yıl önce açacaktık. Şimdi 2 yıl gecikmeyle inşallah açacağız” dedi.
“SİLAHIN YERİNE SİYASETİ İKAME ETME ÇABASINI SABOTE EDENLER VAR”
Paralel yapının sınav sorularını çaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlatlarımızın hayallerini gasp ettiler. Bunların listesinde 1994’te, 2001’de millete yaşattıkları ağır ekonomik krizler var” dedi. İktidarı MHP, DSP ve ANAP’tan aldıklarını, o dönemde IMF’ye olan borcun 23,5 milyar doları bulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde bu borcu ödediklerini, IMF’ye 5 milyar dolar borç verdiklerini kaydetti. Merkez Bankası’nın kasasındaki 27,5 milyar doları, 120 milyar dolarlara, 230 milyar dolarlık milli geliri ise 800 milyar dolara çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın 36 milyar dolardan, 158 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. Devletin, kamu net borç stokunun, milli gelire oranla yüzde 73’ten, yüzde 36’lara düştüğünü, enflasyonun yüzde 30’dan tek haneli rakamlara gerilediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu, “Biz böyle çalıştık, böyle çalışıyoruz, yine böyle çalışmaya devam edeceğiz. Ama milleti aldatmanın anlamı yok. Bu ülkeyi IMF’nin esiri haline getirdiler, yasaklı bir ülke haline getirdiler. Gözleri yaşlı şekilde okul kapılarından geri çevirdiler, çıktı paralel yapının başında zat, başörtü için ‘füruattır’ dedi. Kendi ülkesini dünyanın her yerinde kötüleme, şikayet etme var. Ve bu ülkede millete ‘göbeğini kaşıyan adam’, ‘bidon kafalı’ diyerek, kendi milletine hakaret edenler çıktı. Silahın yerine siyaseti, çatışmanın yerine demokrasiyi ikame etme çabasını sabote etme gayreti içinde olanlar var. İnanın, bunları sabaha kadar sayabiliriz ama bunların hiçbiri ülkemizin ve milletimizin hayrına olan şeyler değil. Bütün bunları, hamdolsun teker teker, bunlara rağmen aştık ve buralara geldik.”

rize

“İSTİYORLAR Kİ MEYDANI BOŞ BIRAKAYIM, İSTEDİKLERİ GİBİ AT OYNATSINLAR”
Artık farklı bir dönemin içine girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2023’e çok daha farklı, güçlü bir şekilde girmesini istediklerini dile getirdi. “Lafla bu işler olmuyor. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa’nın, “Eşek, zer-düz palan vursan, yine eşektir, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözlerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet için gezdiğini ifade ederek, “Ben bunlardan mı izin alacağım? Milletim bana izin değil, görev verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ne dedim ben size? Yan gelip yatmak için gelmiyorum, koşmak için geliyorum. Türkiye’yi de dolaşacağım, dünyayı da dolaşacağım. İş adamlarımızı yanıma alacağım, onlarla beraber dolaşacağım. Niye? Çünkü yeni Türkiye’ye bu lazım. Hedeflerimizi anlatmak için geziyorum. İstiyorlar ki meydanı boş bırakayım, istedikleri gibi at oynatsınlar. Yok öyle yağma” dedi.
“BEN NE YAPIYORSAM MİLLETİM İÇİN YAPIYORUM”
Arif Nihat Asya’nın bir şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye dalgalanmak, 2023 hedeflerine ulaşmak için rüzgâr bekliyor. Ben de işte buna, karınca kararınca katkı vermeye çalışıyorum. Ben ne yapıyorsam milletim için yapıyorum, milletimle birlikte yapıyorum. İnşallah yeni Türkiye’yi de milletimle, Karadeniz’le, Trabzon’la birlikte inşa edeceğiz” dedi.
“Trabzon yeni Türkiye’ye hazır mı? Trabzon yeni Anayasa’yı istiyor mu? Trabzon başkanlık sistemini destekliyor mu? Trabzon al bayrağı dalgalandıracak rüzgârı estiriyor mu?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerden “Evet” karşılığını alınca, “Maşallah. Sizlerde bu coşku, bu azim, bu kararlılık, bu heyecan olduğu müddetçe evvel Allah bu milleti hedefine ulaşmaktan hiç kimse alıkoyamaz” dedi.

tarbzon

 

 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir